
Uzun süre tartışılan, Karadeniz’in ‘hırçın dalgalarına dayanamaz’ denilen, ücretiyle ulusal basında, sosyal medyada uzun süre konuşulan bir katamaran geliyor bugün Akçakoca’ya. Limanda durur, sefer yapar, restoran olarak kullanılır ya da fırtınada batar. Bunları hiç birimiz bilemeyiz. Bu kararı verip gemiyi satın alan yetkililer her detayı düşünmüştür ancak şunun hakkını kesinlikle vermek gerekir;
Yıllardır ‘’Ceneviz Kalesi altındaki mağarada var olan, almak için girenin bir daha çıkamadığı o büyük hazine’’ hikayelerini, katamaran’da yer alan korsan figürüyle birleştirip bir ‘’Turizm etkinliği’’ haline getirmek çok başarılı bir düşünce. ‘’Cenevizlilerin kayıp Hazinesini Sen Bulabilirsin’’
Aslında çok basit ve gözümüzün önündeki güzellikleri ön plana çıkarsak zaten başka bir şeye gerek kalmaz. Turizm için trilyonluk projelere, inşaatlara ve şantiyeye dönen bir şehire de ihtiyacımız yok. Kendi kültürümüzü, hikayelerimizi insanlara sunarsak ve doğadan betona dönmezsek eski Akçakoca’ya, turizmin merkezi olan Akçakoca’ya kavuşmak zor değil. Tarihi Mahalle Pazarı, Hamsi Festivali, Çınar Ağaçları, Fındık, Cenevizlilerin Kayıp Hazinesi ve onlarcası… bunlar bizim kültürümüz. Bu değerleri pazarlamayı bilmek yetkililerin, korumak ise bizim görevimiz.
Zaten yıllardır ‘Akçakoca’nın kalbi’ denilen limana çok küçük dokunuşlarla nasıl bir değişim yaşatıldığı açık. Akçakoca’nın Merkezine ufacık süslemeler nasıl değer kattı hepimiz gördük. Milyon liralık ihaleler ile yeniden beton bir Akçakoca yaratacağımıza, ufak dokunuşlarla var olan hazineyi ön plana çıkarmak en güzeli. Emeği geçenlere teşekkürler.
Berker GENÇ

Yorum Yap