Halit AYARCI

Murat Güler’in istifası

5 Kasım 1972’de 2. Cumhurbaşkanı İsmet İnönü CHP’den istifa eder.

49 yıldır CHP üyesi ve 34 yıldır CHP’nin genel başkanıdır.

Bülent Ecevit CHP’den istifa eden İsmet İnönü’ye esenlik ve uzun ömürler diler.

Milletvekilliğinden istifa eden İsmet İnönü 16 Kasım 1972’de, anayasanın eski cumhurbaşkanlarına verdiği haktan yararlanarak, Cumhuriyet Senatosunda yemin eder ve “ilk tabii senatör” olarak görevine başlar.

 Kasım 1972 tarihinde toplanan kurultayda politikasının partisince onaylanmaması üzerine istifalar gerçekleşmiştir.

Genel başkanlıktan ve CHP’den istifası tamamıyla kişiseldir.

Ortalık tozpembe değildir 12 Mart cuntası özgürlükleri sınırlamaya çalışmaktadır. Devrimciler ve sosyalistler için her türlü baskı vardır.

Hüseyin İnan, Yusuf Aslan ve Deniz Gezmiş 6 ay önce idam edilmişlerdir.

Murat Güler’de tıpkı İsmet İnönü gibi kişisel bir kararla 40 yılık partisinden istifa etmiş.

Söylenenlere göre belediye meclisi üyeliği için aday gösterilmediği için gerçekleşmiş istifası.

Yani bir yönüyle de politikası CHP Akçakoca ilçe örgütü tarafından kabul edilmediği için istifa etmiş.

Sosyal medyadaki paylaşımlara bakıyorum da Murat Güler için yönetime yakın kişiler bu kişisel kararından dolayı söylemediklerini bırakmıyorlar.

Ülke çok kötü bir yere giderken nasıl istifa kararı alabilirmiş diye sorgulayarak hain demeye getirenler bile var.

Beyler dilinize hâkim olun, bunun ucu kişisel bir kararla CHP’den istifa eden İsmet İnönü’ye hain demeye kadar gider.

İstifanın sebebi Akçakoca CHP parti yönetimindeki güç oyununu kaybetmektir.

Öğrendiğime göre Fikret Albayrak zamanında DSP üyesi, CHP Akçakoca İlçe başkanı Nurol Badanoz’da DSP kurucu üyesiymiş.

Şimdi Fikret Albayrak ve Nurol Badanoz DSP’liler tarafından gemiyi herkesten önce terk etmekle de suçlanabilirler ve Murat Güler ile aynı kategoride sayılırlar.(Baltayı taşa vurmamak gerek.)

Murat Güler’de, Suat Madenci’de medyadan öğrenebildiğim kadarı ile anayasa referandumun da sıkı hayırcılar olarak biliniyorlarmış.

Şimdi Suat Madenci AKP’den liste başında Murat Güler ise listeye giremediği için CHP’den istifa etmiş durumda. Anayasa referandumunda sıkı hayırcı olan birinin AKP’ye gitmesine hainlik vurgusu yapılmayıp bu vurgunun yalnızca Murat Güler’e yapılması yönetime “Beni görün, beni değerlenirin, emrinize hazırım” demenin Akçakoca usulü olmalı. Bu duruma şaşırmıyorum. Şaşıracağım olaylar çok azaldı Akçakoca’da. Bundan sonra belki de hiç şaşırmam.

Murat Güler’i politik olarak linç etmeye çalışanlar Suat Madenci’ye niye aynı yaklaşımda bulunmazlar?

Murat Güler’i hain ilan etmeye çalışanlar MHP’den ayrılıp CHP’ye geçen Hasan İlhan’ın MHP’liler tarafından eleştirilmesine de destek vermiş olmaları gerekir.

Murat Güler’i eleştirip Hasan İlhan’ın CHP’den aday yapılması karşısında sessiz durmak ise yalnızca bir ilkesizlik olur.

CHP yönetimine Murat Güler’e yakın kişiler hâkim olmuş olsaydı belediye meclisi listesine giremediği için başka kişilerin istifasını konuşuyor olurduk.

Ortada hainlik falan yoktur. Demokratik olmayan parti içi politik kavga vardır.

Murat Güler demokrasinin herkese lazım bir şey olduğunu belki bu şekilde öğrenmiştir.

Belediye meclisi üyeliklerinin belirlenmesinin demokratik bir seçimle yapılmasının kavgasını vermemiştir, vermiş olsaydı yerel basından bu kavgayı izlerdik. Parti içersinde bunun kavgasını verdiyse de bilemeyiz. Medya ayağı olmayan demokrasi mücadelesi de eksik kalır.

Olan biten Akçakoca CHP ilçe örgütünde gerçekleşen bir güç oyunudur ve bu güç oyununu şimdilik Murat Güler kaybetmiş ve kişisel bir kararla istifa etmiştir.

Nurol Badonoz ve Fikret Albayrak partilerinden istifa edip başka partilerde yelken açma konusunda tecrübe sahibi olduklarına göre Murat Güler’in ruh halini anlıyorlardır. Dışarıya vurmasalar bile içlerinden Murat Güler’in istifa etmesi normal karşılıyor olabilirler, hatta başka bir partiye geçişini bile normal karşılıyor olabilirler.

Fikret Albayrak ve Nurol Badanoz’un Murat Güler’i istifa ettirip güç oyununu kazandıkları için Murat Güler’in istifası ile meydana gelecek bir miktar oy kaybını umursadıklarını bile sanmıyorum.

Bu duruma sanki ilk defa oluyormuş gibi öfkelenenlere şaşırmış gibi yapanlara ise şaşırmıyorum. Türkiye’de benzerleri o kadar çok ki.

Hainlik vurguları yaparak durumdan fayda sağlamaya çalışmak, politik olarak kendine yer açmaya çalışmak çok ucuz bir iştir ama bunun ucuz bir iş olduğunun farkına varmak ise çok zordur.