Akçakoca TV yazarı Nermin Alpay arkadaşımız, yaklaşan yerel seçimler üzerine,  Belediye Başkanı Fikret Albayrak’a gündemdeki konuları, sorunları ve gelecek projelerini sordu…

İŞTE O RÖPORTAJDAN ÖNE ÇIKANLAR

S.1) Bu dönem yapmak istediğiniz halde gerçekleştiremediğiniz projeniz var mı? Neden gerçekleştiremediniz?

Kadınlar plajı. Yapmayı çok istediğim ve çok önemsediğim bu proje ile kadınlar için havuzu olan, çağdaş bir plaj yapmayı istedim. Fakat, o bölge koruma altında olduğu için, koruma kurulundan kararın çıkması çok uzun sürdü. Ama eninde sonunda kararın çıkacağına inanıyorum. Bu projeyi gerçekleştireceğim.

 S.2) Sahil projesi olsun, artan yapılaşma olsun rakipleriniz tarafından en çok eleştiriye uğradığınız betonlaşma hakkında neler söyleyeceksiniz? Mesela, binalardaki kat sayısını sizin arttırdığınız söyleniyor? Doğru mu? Doğruysa neden buna gerek duydunuz?

Beton doğayla barışık bir maddedir. Beton doğadan elde edilir. Toprağı kirleten bir unsur değildir.  Asfalt kanserojendir, doğaya zarar verir.Sanki beton döktüğümüz yerlerde ağaç vardı da biz beton yapmışız. Asfalttı, betona döndürdük. Hollanda’nın caddeleri hep beton.  Beton Doğayla dosttur.

Ben katsayısını arttırmadım.

Hatta bazı yerlerde kat sayısını düşürdük. Ama bazı yerlerde beş kat var, dört kat sahibi olan beşinci kat hakkını istiyor. Emsal olan yerlerde yaptık. Biz imar planında asla fazladan kat sayısını arttırmadık. Kot farkı olan yerlerde aşağıdan kat sayısı ile yukarıdan bakınca kat sayısı farklı görünen yerlerde 5 katın üstüne çıkılmıştır.

S.3) Belediyenin borç yükünün arttığı, gelecek dönem bu yükün altından kalkamayacağınız, bu yükten ancak AK Parti’ li bir Belediye ile kurtulmanın ve yatırım yapmanın önünün açılacağı propagandasına karşı, CHP ve Belediye olarak Bütçe ile ilgili sorunları nasıl çözmeyi düşünüyorsunuz? Belediye bütçesine ek gelir kaynakları oluşturmak gibi projeler var mı, yoksa tek alternatif inşaat sektörü mü olacak?

Aldığım kredilerin yüzde yirmisini ödedim zaten. Hatta geçmiş dönem borçları da ödüyorum.  

Belediyelerin bütçesi İller Bankasından çıkar. Bu devletin kimseye fazladan verecek parası yok. Düzce Belediyesi AKP’li ama onun da borcu var. Ona farklı bir kaynak mı sağlanmış?

Akçakoca Belediyesinin bütçesinde bir sorun yok. Akçakoca’da yatırımlar artacak, bu da gelirlerimizin artması demektir. Yatırımlarımızı yapmak için kendi kaynaklarımızı değerlendirdikten ve kendi gelir gider dengemizi kurduktan sonra bir sorun yaşamamız söz konusu değildir. Borçlarımızı da tıkır tıkır ödüyoruz.

Kaynakları çok iyi değerlendirmeye çalışıyoruz.

-Belediye binası ile ilgili arayışlarınız varmış galiba?

Akçakoca’ya faydasından çok zararı olan bir belediye binası için alınan borçların ödemesini yapıyorum.

Bu borcun ödemesi 2018 yılına kadar sürecek, bu da yetmezmiş gibi, mevcut borçların da 4-5 puan artmasına neden oldu.

Belediye Başkanı olduğumda bu ofisi görünce şok geçirdim. Belediyenin yapması gereken onca hizmet varken, bu kadar büyük bir başkanlık ofisinin ne işe yarayacağını anlayamadım, anlamıyorum. Bu bina bu haliyle üniversite veya başka bir amaçla pekala kullanılabilir. Nazmi Çiloğlu abimize ayıp olmasın ama, bu bina için yapılan harcamalar ve hala ödediğimiz kredi borcu ile çok farklı yatırımlar yapılabilirdi. Ben bu kadar lüks bir başkanlık ofisi istemiyorum.  Geldiğim günden beri de alternatif arayışlarımı sürdürdüm.

S.4) Akçakoca’da araç trafiği sorun olmaya başladı. Park sorunu arttı. Yeni yapılan binalarda otopark zorunluluğunu işleme koymayı düşünüyor musunuz?  Projelerde otopark olarak görünen ama işyerine çevrilen binalar için müteahhitlere yaptırımınız olacak mı?

Seçim sonrası yapacağımız ilk işlerden biri, meclisde karar alıp binalara otopark yapılmasını şart koşacağız. Bu en büyük sıkıntı. Seçimden sonra otoparklardan da para almayacağız.

S.5) Citta-Slow ( Sakin Şehir) olma konusunda hedefiniz var mı? Eğer seçilirseniz bunu gerçekleştirmek için önce nereden başlamayı düşünüyorsunuz?

Akçakoca’nın yaşanabilir, herkesin gıpta ettiği dünyanın nadir kentleri arasında yer alması için Citta-Slow ( Sakin Şehir) olmasını çok istiyorum. 

İnsanlar bilinçlendikçe, çevre bilinci arttıkça sakin şehir talepleri de artacaktır. Ben araçsız şehir dediğim zaman beni anlamamışlardı ama artık daha olumlu bakıldığını, toplumsal desteğin arttığını görüyorum. Dünyanın nadir kentleri arasında sınıflandırılan Citta-Slow ( Yavaş Şehir) kriterlerini oluşturduğumuzda Akçakoca cazibe merkezi haline gelecek. Ama ben Citta Slow bir kenti önce kendim için; Akçakoca halkı için istiyorum. Yaşanabilir bir kent olduğu için istiyorum.

S.6) CHP, politik olarak karşı çıkmasına rağmen, Belediyenizde Taşeron işçi çalıştırmak durumunda kaldınız. Sizi böyle bir tercih yapmak durumunda bırakan kriter neydi? Önümüzdeki dönem buna devam etmeyi düşünüyor musunuz?

 Taşeron İşçilik, bence Anayasaya da aykırıdır.

Torba kanunu kapsamında elimizdeki fazla işçileri, Milli Eğitimin ihtiyacı olduğu için onlara gönderdik. Belediye hizmetleri için işçi ihtiyacımız olduğunda mecburen taşerona başvurmak zorunda kaldık.  Belediyenin sözleşmeli personel dahi alma hakkı yok. Taşeron işçililer çok zor koşullarda çalışıyorlar aynı işi yapan kadrolu eleman 2000 TL.ye yakın maaş alırken taşeron işçi asgari ücretle çalışıyor. İşçi alımı yapmak gibi seçeneğimiz olmadığı için taşeron firmalarla çalışmak zorunda kalıyoruz.

S.7) Kent Konseyinin bir toplantısında Çuhallı’da kestirdiğiniz ağaçlar için “yaptığımız yanlıştı, halka sormak lazımdı” dediniz, ama özür dilemediniz. Gelecek dönem projelerinizi halkla tartışıp, kamuoyu oluştuktan sonra yapmak gibi bir tasarınız var mı? Varsa, nasıl bir yol izlemeyi düşünüyorsunuz?

Çuhallı’da ağaç kesmekle yanlış yaptık.

Kent konseyi vasıtasıyla yapağımız tüm projeleri buralarda anlatmayı düşünüyoruz. Mahalle birimlerinde mahalle ile ilgili yapacaklarımızı onlarla konuşacağız. Halka paylaşılan projeler daha başarılı oluyor.

S.8)  Musluktan akan su ile ilgili çok şikayetler oldu. Özellikle yaz aylarında eski dönemlerde olmayan turist artışı da eklenince sular yetmedi. Gelecek dönem musluktan temiz su içebileceğimizi söyleyebilir misiniz?

Suyla ilgili yapacağımız her şeyi yaptık. Artık Barajın bitmesini bekliyoruz.

Kaymakamlıkta yaptığımız son toplantıda, suyumuzun temiz ve içilebilir olduğu raporları çıkmıştır. Sadece uzun süreli yağmurlarda su kaynağında yapılmış olan çalışma nedeniyle Eylül ayında beri hiçbir sıkıntı yaşamadık. Sarıyayla’nın suyu gerçekten çok mükemmel, ben asla pet şişeden içmem, musluktan içerim. Ofisteki pet şişlerde promasyon olarak gönderilen sulardır ama ben içmem.

S.9) Terminalin hizmete girmesinin ardından servislerin kaldırılmasına tepkiler var. Özellikle şehirlerarası yolculuklarda insanların valizleriyle halk otobüsüne binmesi, onu beklemesi, ayakta seyahat etmek zorunda kalması eleştiriliyor. Bu uygulamaya devam edecek misiniz, edecekseniz nasıl bir çözüm düşünüyorsunuz?  Düzce, Ereğli  Minibüslerini de şehre sokmayacağınız söyleniyor. Bu insanların yarım saatlik mesafe için fazladan 2 TL. daha ödemesi anlamına geliyor . Neden böyle bir uygulamaya gerek duyuyorsunuz?

Servis hizmetlerini otobüs firmaları kaldırdı.  Biz bu sorunu kucağımızda bulduk. Ben kaldırmadım.

Otobüslerden gelen müşteriler bizim müşterimiz değil, otobüs firmalarının uygulaması sonucu biz bu işi kucağımızda bulduk. Zarar ettikleri için bu yola başvurmuşlar. Belediye otobüsleri ile 24 saat servis gibi hizmet veriyoruz. Vatandaş mağdur olmasın diye kamu hizmeti veriyoruz. İstanbul dışında hiçbir şehirde böyle bir servis hizmet yok.

S.10) Birçok yerde  65 yaş üstündeki vatandaşlardan otobüs ücreti alınmazken, Belediyenizin bu konuda sınırlama getirdiğisöyleniyor. Doğru mu? Doğruysa neden sınırlama ihtiyacı duydunuz?

İhale şartnamesinde olmayan,  65 yaş üstü ücretsiz binme hakkını otobüs işletmesinden yasal olarak istemeye hakkımız yok.

Bu uygulamanın otobüs işletmesi ihalesinden sonra gelmesi sorun yarattı. Belediye otobüslerini ihale etmişsiniz, sonra bir yasa çıkmış ve 65 yaş uygulaması başlamış. İhaleden sonra ortaya çıkan bu durum kiralayan işletmecinin zarar etmesine neden oldu. Ya bu aradaki farkı devlet karşılayacaktı, ya da bize bu konuda ödenek çıkaracaktı. Biz günde dört sefer ücretsiz kullanma hakkını kiracının itirazlarına rağmen koydurduk, ikna ettik. Ama adamın hakkı var. Onu kim karşılayacak? 65 yaş uygulaması güzel bir uygulama ama, sözleşmeden sonra olunca hukuki sorunlar çıkıyor.

S.11) Merkeze bağlı yollar bitti ama mahalle aralarındaki yollar ve alt yapı sorunları ile ilgili şikayetler bitmedi. Nereden kaynaklandı? Gelecek dönem bu şikayetlere yönelik olarak neler yapmayı düşünüyorsunuz?

Doğalgaz çalışmaları, alt yapı çalışmaları süren yerlerde sorun olabilir. Kazılar yapıldıktan sonra toprağın oturmasını beklemek gerekiyor. Bu da bir-iki yıl daha sürecektir. Buna rağmen birçok yerde tamamlandı. Ben mahalle aralarındaki ana yollara da asfalt değil beton dökmek istiyorum. Parke olan yerleri sökeceğiz ve beton dökeceğiz.  Yollarla ilgili yaygara koparılıyor, bana gösterin dediğimde öyle büyük sorunla da karşılaşmadım.

S.12) Tekrar seçilirseniz, Akçakoca için nasıl bir proje hazırladınız? İki dönem bir kenti yönetmek gibi önemli bir sorumluluk aldığınızda Akçakoca’ya ve Akçakoca Halkına ne vermeyi vaat ediyorsunuz?

Akçakoca’nın vizyonunu değiştirecek projelerimiz var.

Keyifle yaşanabilir bir kent olmayı hedefliyoruz. 11 tane ana 9 tane de sosyal projelerimiz var. Bunları seçim döneminde açıklayacağım. Proje ekibi oluşturduk. Hibe kaynaklı projelere ağırlık vereceğiz.

S.13) Akçakoca’da yerel basının artması nedeniyle, daha önceki belediyelerin yaşamadığı kadar çok basında yer aldınız. Bazen sert eleştiriler, bazen övgüler aldınız. Yerel basının size karşı tutumunda bir kasıt olduğunu düşünüyor musunuz? Neden?

İlçenin sosyal ve demokratik gelişimi için eleştirilerin önemli olduğunu düşünüyorum.

Hiçbir basın mensubuna öfkeyle yaklaşmadım. Asla kinci bir insan değilim. Hata yapmışlardır ama ben bunu öfkeyle karşılamamışımdır. Hata yaptıklarında sevdiklerime daha çok kızarım, ama uzun süre sürdürmem. Personel hata yaptığında, uyarılara rağmen devam ederlerse kızarım. Yoksa hiç sinirli bir insan değilim.

AKÇAKOCA HALKINI SARSAN, UYUŞTURUCU KULLANIMININ ARTMASI ÜZERİNE DÜŞÜNCELERİNİ SORDUK: 

-Akçakoca gibi herkesin birbirini tanıdığı küçük bir ilçede uyuşturucu kullanımının çocuk yaştakilere kadar inmiş olmasını nasıl değerlendiriyorsunuz, bu artışın nedeni sizce nedir?

UYUŞTURUCU KULLANIMININ ÇOCUK YAŞTAKİLERE KADAR İNMESİ CİDDİ BİR DURUMDUR. AİLE, DEVLET, GÜVENLİK GÖREVLİLERİ, SOKAKTAKİ İNSANLAR HEP BİRLİKTE ÖNLEM ALMAK İÇİN HAREKETE GEÇMELİDİR.

Son yıllarda uyuşturucu  alışkanlığının çocuklara kadar indiğine dair duyumlar alıyoruz. Bizden yardım isteyen ailelere yardımcı olmaya çalıştık, çalışıyoruz.

Bu konuyla ilgili olarak Akçakoca  Kent Konseyi Başkanlığım döneminde, Fatma Eker Hocamızın yürüttüğü bir proje çalışması vardı. Bağımlı çocuklar üzerine yapılan çalışmanın sonucunda hazırlanan projeyi  üst makamlara sunduk fakat destek alamadık.

Gençlere sosyal alanlar yaratmalıyız.

Belediye olarak gençlerin enerjilerini harcayabilecekleri, günlük yaşamını dolduracak sosyal projeler yapmamız gerekiyor. İlgi alanına göre, tiyatroya, spora, briçe yönlendirmemiz, kültür merkezleri açmamız gerekiyor.