O,  Akçakoca’nın efsane belediye başkanı Hüseyin Yanmaz’ın oğlu Okan Yanmaz… 2009 yerel seçimlerinde MHP’den Akçakoca Belediye Başkanlığı’na adaylığını koyduğunda hiç kimsenin bin 500 oy alamaz diyerek şans tanımadığı ama, tahminlerinde ötesinde bir başarı göstererek 700’lerde olan MHP’nin Akçakoca’daki oylarını 3 bin 700’lere çıkaran bir isim… 

Yanmaz ile gazetemiz çalışma ofisinde yaptığımız  röportajda, onun Akçakoca ile ilgili hayallerini konuştuk. İşte o sohbetten öne çıkanlar...

Sayın Yanmaz, 30 Mart 2014’te yapılacak seçimlerde tekrar aday oldunuz.

Akçakoca’nın bizim hayal ettiğimiz noktaya gelemediğini düşünüyoruz. Doğası ile deniziyle kumuyla bir çok özelliğe sahip olmasına rağmen maalesef turizm konusunda,  işsizlik konusunda olsun istenilen noktaya gelmediğini düşündüğümden ve bunun da birilerinin elini taşın altına koyması gerektiğini çoluk çocuğumun rızkını tamamladıktan sonra bu işi için de kendimizi bu mesele ile ilgili göğüs germemiz gerektiğini çünkü Akçakoca’nın çalışmaya ihtiyacı olduğunu Akçakoca sadece sloganlarla yönetilen bir memleket değil. Gerçekten usta işi hamurun yoğrulması gerektiğini ve bu yoğurmamanın  Akçakoca’ya çok şey katacağını kendimde olan bilgi ve birikimin Akçakoca’ya çok şey kazandıracağını, rahmetli babamın yapmak isteyip yapamayacağı bir çok şeyi yapmayı hedefliyoruz.

Babanız yapmak isteyip de yapamadığı ve sizin yapmaya söz verdiğiniz şeyler nedir?

Rahmetli 2 metropol kentin arasında bulunan Akçakoca’nın turizm ve diğer konularda çok üst seviyede olması için kendisi kısacık belediye başkanlığı süresi içinde bunu kanıtladı. En büyük özelliklerinden birisi de Akçakoca’nın Türkiye de değil bir çok Avrupa ülkesinde tanınması için bir çok sosyal veya konusal olarak yapmak istedikleri vardır.Bunlar bana saklı kalsın. Çünkü bunları seçim kampanyamda tek tek açıklayacağım.

2009 seçimlerinden bu yana inşaatı devam ediyor. Siyasetten uzak değildik ama siyasetin içinde olmak istemiyorduk. İş konusunda memleketimize faydalı olmak istiyorduk. 2009 seçimlerinde eşimiz dostumuz bize belediye başkanlığı adaylığı konusunda tavsiye niteliğinde yaklaşımlar oldu. Fakat ben bunu gerekli görmüyordum. Fakat daha sonradan bir gün bir arkadaşım aradı. Askerden çocuğunun geleceğini söyledi ve dedi ki Yanmaz benim oğlum askerden gelecek senin çevren çoktur bir iş bulalım dedim. Bende tabi ne demek dedim. Elimden geleni yapacağımı söyledim. Telefonu kapattıktan sonra bir düşündüm ki oğluna iş arayan baba  Mustafa’nın da işi yok, o da işsiz…

Elimi taşın altına koymalıydım

 Bu nedenle ekonomik rahatlığa çıkmış kişilerin para kazandığı bu topraklara hizmet etmesi gerektiğini düşündüm ve aday olmaya karar aldım. 2009 yerel seçimlerinde MHP’den belediye başkanı adayı oldum. O süreç içinde 3 bin 800 oy aldık. Akçakoca bizi onurlandırdı. 4 bin 500 civarında  CHP oy aldı ve belediye başkanı oldu. Geçen 5 yıl içinde bu süreci Hüseyin Yanmaz’ın oğlu olarak sonunun getirmem gerektiğini ve bütün enerjimle 2014 yılı seçimlerine eşimle  birlikte ev gezileri yaparak çalışmaya başladık. Önümüzdeki son  3 ay içinde tam bir faaliyet içine gireceğiz. Göreceksiniz bu kez kazanan biz olacağız.

29 Mart 2009’dan sonra çalışmaya devam ettiniz mi?

Hiç ara vermedim. İlk yıl hedef koydum. Her hafta bir ev. İkinci yıl iki yıl ev. Beşinci yıl bütün evleri gezmek kaydı ile toplantılar yaptık. Bunun dışında başka faaliyetlerde yaptık. Bu faaliyetlerde bizim amacımız şudur. Bizim fikirlerimizi insanların akıl terazisine bırakabilmek. Biz bilgilerimizi sunacağız ki onlarda değerlendirmelerini yapacaklar. Sağduyu ile bizim anlattıklarımıza bir inanma payı varsa bunu gören insanlar bize destek verecektir.

 Bizim hakikatimiz 2009 seçimlerine girerken de 9 köyden de kovulsak bu memleket için doğruları söyleyeceğiz. Akçakoca’nın buna cevap vereceğini biliyoruz. Akçakoca’nın yaşadığı ekonomik ve ya turizm açısından yaşadığı ortam ortada. Üniversite ile ilgili sorunlar biliniyor. Biz bunlara parmak basıp Akçakoca’yı bir üst dereceye nasıl taşırız diye hesap yapıyoruz.

Akçakoca son 10 yıldır sürekli göç veren bir yer. Gençlerin şehirde kalması için çalışmalarımız nedir.

5084 sayılı teşvik yasası var. Bu yasa ile Düzce ve çevresinde ki ilçelere yatırım yapan iş adamlarının önünü açacak bir yasaydı. Maalesef Akçakoca’yı  bu konu ile ilgili fabrika kurmak için kimse mücadele vermedi. Bunun neticesinde de çocuklarımız da sabahın ayazında Düzce’ye asgari ücretle çalışmaya gidiyor. Tabi ki Düzce bizim ilimiz ama asgari ücretle çocukların ortaya gitmesi, çocukların bir çoğu borçlu olarak dönecek. Akçakoca nüfusuna göre 2 ya da 3 fabrika kurulması gerekiyor. Bununla ilgili bir çalışma yapacağız. Bizim kimseyi suçlama gibi bir durumumuz yok. Keşke  birileri bunu yapsaydı bizde konuşmasaydık.

30 Mart’ta seçimler oldu ve sandıktan çıktınız. Sizin yere basan projeleriniz var mı?

Seçimlerden önce insanlar hep iş bulacağım diye vaatler veriyorlar. Ama gerçek olan şudur. 13 yıldır bu memlekette bu işler yapılamadı. Bir 5 yıl da başkalarının ne yapıp yapmayacağına halkımız karar verecek. Bizim memleketimizde 500 milyara bir yaz festival düzenleniyor. 5 köfteci para kazanıyor. Akçakoca Belediyesi bir trilyon para ayırıp ta iş sahası konusunda 50 dönüm istimlak etmiş olsalardı bugün 3 fabrika olmuştu. Bu yapılması gereken ilk etaptaki işlerdir.

OSB çalışmalarımız devam edecek

 İkinci işlere gelince OSB konusunda ki çalışmalara destek vereceğiz. Bu konu ile ilgili karşı taraflar istediklerini ortaya koyarlar. Biz belediye başkanlığı dönemde her şekilde Akçakoca’nın yararına olan her konuda iş birliği yapacağız. Ekonomik boyut olarak Akçakoca zayıf durumda. Bizim fındıkla ilgili bir sorunumuz var.  Kardeşler arasında miras yoluyla tarlalar bölüne bölüne ekonomik olarak tatmin edici bir ürün olmaktan çıkmak üzere. Fiyatını tartışmaya bile gerek yok.

Gelen bir daha gelmiyor

Turizmin ilk geldiği memleket olmamıza rağmen bugünkü geldiğimiz  yerde maalesef gelenin bir daha gelmediği bir yer haline geldik. Kayabaşı’ndan tutun Kale’ye kadar olan bölgede bir duşa kabinle tuvaleti olmayan bir turizm şehrinden bahsediyoruz. 5084 yasadan kimsenin faydalanmamış olması bu 3 ekonomik kayıp Akçakoca da icralık sayısını fazlalaştırmış. 6 binden 14 bine kadar çıkarmış  Bu durumda yaşadığımız gerçekler var. Akçakoca artık bir köşeye kurulup da sadece güzel laflarla değil Hüseyin Yanmaz gibi sarı çizmeleri çekip bu memleket için çalışacak insanlara ihtiyacı var. Biz insanları siyasi görüşlerle yargılamıyoruz. Bizim siyasi görüşümüze göre biz birlikteyiz ve Akçakocalıyız. Akçakoca için varız.

Akçakoca çok eski bir Osmanlı şehri. Ama ne yazık ki marka olarak ortaya çıkmadı. Bununla ilgili özel çalışmanız olacak mı?

Bayramdan önce anıtlar yüksek kurulu müdürünü davet ettim. Sağ olsun ‘ bizi kimse davet etmedi ‘ dedi. Akçakoca’nın bir sit sorunu var. Bu soruna ilgili kanunen yapamayacağımız konusunda ki bilgileri aldıktan sonra bir çalışmamız oldu. Bunları açıklayacağız. Ekonomi tek kavramla açıklanamaz. Bir ilçe ekonomik olarak geçinmesi için turizmden alması gereken pastayı alacak. Fabrikalaşma veya sanayileşme konusunda kendine uygun bölümden pay alacak. Tarımdan alacak. Bir bütün olarak ekonomiyi fayda var. Hangisinin öne geçeceğini hayatın gerçeği belirleyecek. Ama bu 3 nokta olmazsa olmaz. Akçakoca’nın nüfusu 15  yıldır aynı duruyor.

Akçakoca’da renkli bir seçim çalışması olacak. Vatandaşların teveccühü nasıl?

Akçakoca nüfusu çok fazla kalabalık olmayan bir ilçemiz. Yerli olmamızdan kaynaklı ve 20 yıldır  kendi memleketimde iş yapmamdan dolayı ilişkilerimiz he sıcaktı. O sıcaklığı görüyoruz. Gün geçtikçe daha fazlalaşıyor. Birbirini tanımak yerine birbirinin fikirleri konusunda uzlaşmak için o insanların bize bakış açıları sevginin ötesine geçiyor. Memleket sevgisi  var. Bu sevginin üzerinden anlaşmanın herkse faydası olacağını düşünüyorum. Biz bu yola yalan konuşarak çıktığımızı düşünen kişiler bizi hafızasından çıkarsın.

MHP’nin adayısınız. Bunu bir handikap olarak görüyor musunuz

İnsanların ne giydiği önemli değil. İçinde ki insanın kişiliğinin önemi vardır. İnsanlar kıyafetleri ile gelirler ama kişilikleri ile giderler. Bizlerin giydiği elbisenin rengi siyah olmuş lacivert olmuş karar aşamasında değil de bizler içinde ne var bunu göstermek için yola çıktık.

Akçakoca’nın doğu giriş farklı   batı çıkışı farklı. Buralarda bir düzenlemeniz olacak mı?

Turizm ketinde olmazsa olmazlar. Bir eve girerken bile insanlar o evin bahçesinin nasıl olduğuna insanlar dikkat eder. Eşyalar değil insanların size karşı tavırları dikkat çekerler. Bahçenin önü de arkası da güzel olacak. O ve girdiklerinde sevecen insanlarla karşılaşılacak. Bu konu ile ilgili yapılması gereken bütün proje hazırlıklarını 1 yıl önce bitirdik. Hepsi hazır vaziyette bekliyor. Seçim sürecide açıklayacağız.

 En önemli şey şudur ki ben bunu özellikle söylemek istiyorum. Düzce bizim ilimiz. Düzce gerçekten 2000’li yıllarda büyük bir felaket geçirdi. Hızlı bir ilerleme söz konusu. Ama maalesef Düzceli ilinde ki insanlarımızı bile Akçakoca’ya gelmiyor. Bunun sebeplerini araştırdık. Çalışmalarımızı yaptık. Bu konu ile ilgili belediye başkanlığı süreci içinde bu sonuçları kamuoyu ile paylaşacağız.

Rahmetli babanız Akçakoca Belediye Başkanlığı döneminde çok başarılı işlere imza attı. Kazanırsanız Babanızın yarım bıraktığı terden devam edecekmisiniz?  

Bugün o dönemi hatırlayan evlere girdiğimde çoğunun gözleri yaşlanıyor. Herkes onu sarı çizmeleri ile anıyor.Çok çalışkanlığı ile memleket aşkı ile anıyor. Rahmetli babam belediye başkanlığı süreci içinde Leyla ile mecnun gibiydiler Akçakoca’yla. O tip çalışma yapıyordu. İnsanlar 50 yıl geçmesine rağmen halen o günkü gibi yaşatıyorlar. Bunu dile döküyorlar. Allah razı olsun. Akçakoca vefalı bir şehir. Çalışanı unutmadığını. Diğer çalışan belediye başkanlarımızı da unutmadılar. Çalışanı asla unutmazlar.

Babam olmasa bugünlere gelemezdim

O babanın oğlu olmasam ben bugünlere gelemezdim. Çalışmayı aşıladı bize. Allah nur içinde yatırsın. Tabi ki bana görev verildiği zaman aslında belediye başkanlığından ziyade Akçakoca’nın bir evladı olarak aynı onun gibi sarı çizmeleri ayağıma giyip çalışacağım. Bu hedef noktasında babamın bize öğrettikleri gelişiyor. O açıdan sıkıntım yok. Bugüne kadar nasıl kendime leke sürmeden geldiysem belediye başkanlığı süreci içinde de onun kemiklerini sızlatmayacağım.

Eşimle sabahlara kadar çalışıyoruz

Bir çok ev hanımı evde çocuğu ile olmak isterken biz gece yarılarına kadar ev toplantıları yapıyoruz. Eşim geçen temmuz ayında rahatsızlanmasına rağmen Hastaneye yattı 15 gün sonra kalktı ve rahatsız hali ile bana yardım ediyor. Her şeyin başında çalışmak var. Hanımın da öyle inanıyor. Hakkını nasıl ödeyeceğimi bilmiyorum. Akçakoca’nın değer yargılarına göre çalışıp eşim olarak bir çok şey kattı.

Şehirde büyük bir betonlaşma var, bu sizi rahatsız etmiyor mu?

2 metropol kentin arasında olan Akçakoca da sizler Ankara’dan İstanbul’dan gelenlere ızgaranın üzerinde balık pişirip gazete kağıdının üstüne döküp ucuz balık yediremezsiniz, eskiye dönen otantik bir yer mekanları sağlayamazsanız o gelenler bir daha gelmezler.

Yeni park alanları yapacağız

Akçakoca’da biliyorsunuz nüfusu 24 bin 500 olmasına rağmen iş çıkışında trafiğe çıktığınızda İstanbul trafiğini geçiyor. Dünya yol açarken bizde yollar daralıyor. Şehir merkezinde park yerimiz yok. Belediye park parasının peşine düşmüş. İnsanlarımızı da bu konuda canları sıkkın. Evden hanımı aradığında bir kilo domates almış gelecek. Tam alıyor alabilmesi için abrasını park etmesi gerekiyor. 4 tur atıyor park yeri buluyor. Bize görev verildiğinde bu işi mutlaka çözeceğiz. Alternatif park alanları çıkaracağız.

Kaynak: Düzce'nin Sesi