Ak partili belediye başkanı, yangında evi yananlara TOKİ tarafından ev yapılacağını açıklarken, “ Evi eski olan vatandaşlar, 'keşke bizim de evimiz yansaydı' diyecekler” deyiverdi. Bu sözleri duyunca çok heyecanlandım. Birden köydeki evi yakasım geldi.
Yangınlarda telef olan inekleriniz, öküzleriniz, koyunlarınız için de üzülmeyin. Onların da ‘ederi’ neyse ödenir.
Ak partili olmak böyle bir şey işte… ‘Şey’in’ karşılığı henüz yok!
Dolayısıyla benim de Ak partili olasım geldi.
Mesela, keşke benim de ‘çift maaşım’ olsa. Hatta daha fazlası olsa. Olabildiğince olsa.
Mesela, keşke bende stilist, güreşçi, hatta hiçbir şey olmasam; ama bir kurumda genel müdür olsam, daire başkanı olsam, hatta Bakan olsam.
Mesela keşke ben de Bakanlığımda; bakanlığımdan iş’im için iş alsam, iş’imi bulsam.
Mesela keşke, Bakan olamasam da politikacı olsam; arabamın bagajına çuvallarla para koysalar.
Mesela, keşke politikacı olamasam da çaycı olsam; arabalarım sıra sıra sıralansa, şatafat içinde yaşasam.
Mesela, keşke partide çaycı olamasam da politikacılara yakın olsam; çeşit çeşit ihaleler alsam, milletin anasını ağlatsam.
Mesela, keşke politikacılara yanaşamasam da yanaşır gibi yapsam; mafya sınıfına girsem otellerim, senetlerim, villalarım olsa.
Mesela, keşke partililere yanaşamasam da, yanaşma adayı olsam; kredileri kapsam ve hiç ödemesem.
Mesela, keşke partililere yanaşma aday adayı olsam; iş’im, harçlığım, buzdolabım, makarnam garanti olsa.
Mesela, keşke partiye üyelik için aday adaylığı referansı içinde olsam; sokak aralarında gözüme kestirdiğim gençleri sopalarla dövsem, buna hazır olduğu göstermek için sosyal medyalarda uçaksavarlar, tanklarla poz versem.
Mesela, keşke bir şeyler olmamış olsa bile bir şey olmuştur diyerek, ak’la bereket olsam.
Atilla GÖSTERİŞLİ
Editör:
N. Cingirt