Belediye meclis üyesi belirlemenin de bir modası var sanki.
2014 mahalli seçimlerinde Akçakoca’da meclis listesine Kürt hemşerilerimizden aday koyma çabası vardı.
Ben Kürt diyorum siz isterseniz Karslı deyin isterseniz Melikköy’lü deyin. Siyasi meşrebinize kalmış bir şey.
Fikret Albayrak, Sümmani Polat’ı aday gösterince AKP’de bir başka Kürt aday arayışına girmiş ve listesinde yer vermiş ve seçilmişti.
Şimdi listelere girmiş bir Kürt hemşerimiz yok.
Meclis çalışmalarında başarılı bir performans gösteremedikleri bir gerçek ama başarılı sayılabilecek bir performans gösteren herhangi bir meclis üyesi olduğunu da söyleyebilmek zor.
Oy alabilmek için listelere konulmuştu desek aşağı yukarı aynı seçmenler yerli yerinde duruyor.
Hesap oy olabilmek üzerine olmuş olsa listelerde yine yer almaları gerekirdi.
Fikret Albayrak arkadaşı Sümmani Polat’ı listeye koyunca AKP karşı hamle yapmak zorunda kaldığı için olabilir.
Kürt hemşerilerimizin Akçakoca’nın bir parçası olduklarını hissetmeleri anlamında doğru bir gelişmeydi bana göre. Devamı da gerekirdi.
2014 seçimlerinde MHP’nin böyle bir çabası oldu mu bilmiyorum ama listelerine böyle bir tercih yansımadı.
Açıklanan belediye meclisi listelerinde ise bir Kürt aday yok.
Bu seçimlerde Ordulu bir aday belirlemek moda.
AKP, MHP ve CHP’nin listelerinde seçilebilecek yerlerden muhakkak bir Ordulu aday var.
Düzce’de Ordulularının siyasette etkin olmasının bir yansıması olabilir mi?
Ya da Akçakoca’da Orduluların dernekleşme çabası içerisinde olmaları.
2024 seçimlerinde belediye meclisi adayları için listelerde olmazsa olmaz adaylar kim olabilir?
Benim tahminim çok daha yakın dönemde göç etmiş Giresunlu olarak tabir edilen hemşerilerimiz.
Çok sesleri duyulmadığı için henüz listelerde kendilerini temsil edecek bir aday yok.
Biraz hareketlenseler dernek filan kurmaya çalışsalar, bir tanesinin meclise girmesi söz konusu olsa diğer partilerde listelerde yer vermeye çalışabilirler.
Bu dengeler üzerinden kurulan listeler üzerinden oluşan belediye meclisi ne kadar güçlü bir meclis olabilir ki?
Meclis adaylarını siyaset belirlemeli, bu tür modalar ve hesaplar değil.
Hangi partili, belediye meclisi üyesinden hesap sora bilir ki?
Meclis adayını partili değil, belediye başkan adayı belirlemişken, hatta meclis adaylarının partili kimlikleri tartışılırken hesap sorulamaz sorulsa bile bir netice çıkmaz.
Oluşacak meclise bakınca meclis adaylarının Akçakoca’ya bakışları arasında bir farklılık gerekmez miydi?
Bir farklılık seziyor muyuz?
Kendi görüşlerini kamuoyuna yansıtma şansları var mı?
Mesela “Kentsel Dönüşüm Projesi” hakkındaki görüşlerini belediye başkanı adayına danışmadan açıklayabilecek bir meclis üyesi adayımız var mı?
Adayların çoğu bu mevzuyu belediye başkanı adayları ile konuşmamıştır bile.
Akçakoca ile alakalı umumi bakışlarını belediye başkan adaylarına göre belirleyen bir meclis oluşması da kaçınılmaz oluyor bu tercihler neticesinde.
Böyle bir meclis güçlü bir meclis olamaz.
Belediye başkanının meclisi olur neticede. (İstisnası çıkar, umarım ki.)
Belediye meclisi adaylarını da siyaset belirlemeli parti içindeki oylamada en çok oy olanlar, belediye meclisi adayı ola bilmemeliler, belediye başkan adaylarına 1-2 kontenjan verilebilir belki.
Siyaset yapmadan meclis üyesi olmak 12 Eylül darbesinin bize giydirdiği bir deli gömleği.
Son iki üç iay çerisinde seçim çalışmalarına katılmak siyaset yapmak olarak değerlendirilmemeli.
Akçakoca bakarsak da bu vaziyetten pek rahatsız olan yok, rahatsız olunmadığı sürece de güçlü bir belediye meclisi oluşamaz.
Zihniyet değişimi şart, bu değişim için Ankara’dakilerden işaret beklersek de daha çok bekleriz.
Ergun AŞÇI
Yorum Yap