Son Dakika
- 21:54 44 kişi zehirlendi, 1 kişi öldü...
- 20:07 Düğün alışverişi dönüşü acı son…
- 19:56 Öğrencilere cep telefonu ve bilgisayar desteği
- 18:06 TMO elindeki fındığı ne zaman satacak?
- 17:42 Kurultay için tüm gözler o tarihe çevrildi
- 17:04 Bugün yarından ucuz
- 15:00 Çocuklar dışarı çıkartılmasın!
- 14:53 İlk 500’de Düzce’den 4 firma
- 11:11 Yanmaz çifti okul ziyaretlerinde
- 09:24 Akçakoca’da bugün vefat edenler
AKÇAKOCA MÜFTÜSÜ’NÜN GÖREVDEN ALINMA SÜRECİNDE OLAN BİTENLER HAKKINDA

Bir çoğunuzun farkında olduğu gibi Akçakoca’da yaşıyorum.
Akçakoca Müftüsü’nün görevden alınmasına sebep olan vaazı ilk olarak benim de günlük mahalli mevzularla ilgili yazılarımın çıktığı Akçakocatv haber sitesinde çıkmıştır.
Bu haberin Akçakocatv’de yayınlama tarihi 16 Mayıs’tır. Aynı gün aşağıdaki yazıyı paylaştım akabinde bu mevzuyla alakalı iki yazı daha paylaştım.
Yani bu mevzuya dahlim Akçakoca Müftüsünün görevden alınmasından bir hafta öncedir.
Maalesef önce suskun kalanlar ses çıkarmayanlar, görevden alınma gerçekleştikten sonra çeneleri düşüvermiştir.
Bugün gecenin ilerleyen saatlerinde bu yazılarımı okumayan bir hemşerim tarafından kişisel sayfamda nedendir bilinmez bu mevzuyu ulusal basına taşınmasında katkıda bulunmuş biri olmama rağmen, niçin bir değerlendirme yapmadığım ile alakalı kafa karıştırıcı bir açıklamayı sayfamda paylaşmıştır.
Görevden alınma gerçekleştikten sonra türeyen akbabalarla aynı çerçevede olmamak için bu mevzuda yazmama kararı almıştım.
Ancak doğan mecburiyetten dolayı böyle bir açıklama yapmak zorunda kaldım.
**
AKÇAKOCA MÜFTÜSÜ HAKKINDA SORUŞTURMA İZNİ VERİLİR Mİ?
“Şu kadroya bakın %90nı Selanik Göçmeni ve Sabateyist. Ne demek Sabateyist ? Müslümanlığa girmiş Yahudiler? Aslında Müslüman değil. Bunlar dünyanın neresinde olursa olsun şu an ses çıkarmadıklarına bakmayın hatta şunu söyleyeyim İstanbul’da Gezi Olaylarında otellerinde insanları barındıran gene Yahudilerdi. Şu an da bir takımın da başkanı. (Kast edilen kişi Fenerbahçe Kulübü Başkanı Ali Koç) Dolaysı ile bunlar gücü, kuvveti eline geçirdiği zaman seni de aynısı yaparlar, unutmayın.”
Akçakoca Müftüsü Şaban Soytekinoğlu’nun Cuma günü Karasu İsmail Sadi Camisinde verdiği vaaz sırasında sarf ettiği bu sözler kesinlikle Türk Ceza Kanunun 216. Maddesi gereği suçtur.
Halkı kin ve düşmanlığa tahrik veya aşağılama başlığı ile verilen 216. Madde şöyle düzenlenmiştir.
"Madde 216- (1) Halkın sosyal sınıf, ırk, din, mezhep veya bölge bakımından farklı özelliklere sahip bir kesimini, diğer bir kesimi aleyhine kin ve düşmanlığa alenen tahrik eden kimse, bu nedenle kamu güvenliği açısından açık ve yakın bir tehlikenin ortaya çıkması halinde, bir yıldan üç yıla kadar hapis cezası ile cezalandırılır.
(2) Halkın bir kesimini, sosyal sınıf, ırk, din, mezhep, cinsiyet veya bölge farklılığına dayanarak alenen aşağılayan kişi, altı aydan bir yıla kadar hapis cezası ile cezalandırılır.
(3) Halkın bir kesiminin benimsediği dini değerleri alenen aşağılayan kişi, fiilin kamu barışını bozmaya elverişli olması halinde, altı aydan bir yıla kadar hapis cezası ile cezalandırılır.
Akçakoca Müftüsü Şaban Soytekinoğlu bir kamu görevlisi, TCK'nın 216. maddesinde belirlenen suç/suçlar bir kamu görevlisi tarafından işlendiğinde prosedür şöyle işliyor.
Akçakoca Cumhuriyet Başsavcısı ilgili haberi öğrendikten/ duyduktan sonra soruşturma izni için Akçakoca Kaymakamlığından izin istemesi gerekmektedir.
Akçakoca Kaymakamının soruşturma izninden sonra Akçakoca Cumhuriyet Başsavcısı soruşturma için dosya oluşturabilir.
Ya da Akçakoca Kaymakamı tarafından soruşturma izni verilmez.
Başta Fenerbahçe taraftarı olan Akçakocalılar olmak üzere tüm Akçakocalıların bu soruşturmaya izin verilip verilmeyeceğini dikkatle takip edeceği ise muhakkaktır.
**
TUĞRUL ABANOZ’DAN YENİ BİR AÇIKLAMA BEKLİYORUM
CHP Akçakoca İlçe Başkanı Tuğrul Abanoz facebook hesabı üzerinden şu açıklamayı yaptı:
"Cumhuriyeti'nin kurucusu aynı zamanda diyaneti kuran atalarımızın size sunduğu makamınıza yakışır vaazlar vermenizi dileriz.
Aksi halde istifa yolu açık."
Son bir şans daha verelim açıklaması diyebiliriz bu açıklamaya.
Akçakoca Müftüsü görevine devam edebilir manası da çıkıyor bu açıklamadan.
“Dileriz” temennisi, bundan sonra Karasu’da Cuma namazında yaptığın gibi vaazlar vermezsen/vermemeyi taahhüt edersen bu nahoş hadiseyi görmemezlikten geliriz manasına gelmiş gibi.
Bu taahhüdü vermezse istifa etmeli Akçakoca Müftüsü, Tuğrul Abanoz’a göre.
İstifa etmezse ne olacağının, nasıl bir tutum takınılacağının izahı da yok.
Bu açıklama aynı zamanda Akçakoca Müftüsü hakkında bir soruşturma açılmasına gerek yok yok manasına da geliyor.
Yani Akçakoca Cumhuriyet Başsavcısının soruşturma izni için Akçakoca Kaymakamlığından talep de bulunmasına bile gerek görülmüyor.
Halkı kin ve düşmanlığa tahrik ve aşağılama suçu öyle birden bire oluşmaz. Yılların birikimi neticesinde oluşur.
Son bir şans verildiğinde bu birikimler birden bire yok olacak mıdır?
Tuğrul Abanoz’un bu soruya net bir cevabı olmalı.
**
Diğer taraftan bu açıklama kısa ve anlık bir açıklama olduğu için Tuğrul Abanoz’un hadiseye umumi yaklaşımını ifade etmiyor olabilir.
Tuğrul Abanoz’un daha doyurucu bir açıklama yapacağını umuyorum.
**
AKÇAKOCA MÜFTÜSÜ DE TÜRKİYE CUMHURİYETİ DEVLETİNİN ANAYASASINA TABİDİR; HER NE KADAR KENDİSİ ÖYLE DÜŞÜNMÜYOR OLSA BİLE
"Türk Devletine vatandaşlık bağı ile bağlı olan herkes Türk’tür."
Laz, Gürcü, Arap, Çerkez, Hristiyan, Yahudi, Dönme ya da başka bir etnik kimlik kökenli olmak Türkiye Cumhuriyeti Anayasasının 66. Maddesinin tanımladığı vatandaşlık bağını ortadan kaldırmaz.
Herkes Türkiye Cumhuriyeti Anayasanın belirlediği bu ilke karşısında eşittir.
Bu ilke Akçakoca Müftüsü Şaban Soytekinoğlu’nu da bağlar.
Şaban Soytekinoğlu Türkiye Cumhuriyeti Anayasanın üzerinde biri değildir, kendisini öyle hissediyor olması , ya da var olan anayasamızı beğenmiyor olması hiçbir şeyi değiştirmez, ona bir hak kazandırmaz.
Var olan anayasamızın daha özgürlükçü bir anayasa ile değiştirilmesi isteyen ve savunan biriyim, ancak bu istek ve savunma beni Türkiye Cumhuriyeti Anayasasının çizdiği hukukun dışında davranma hakkını vermez.
Akçakoca Müftüsü her ne kadar kabul etmiyor olsa bile benimle ve tüm diğer vatandaşlarla Anayasa karşısında eşittir.
Kendisini özel bir kişi sayarak, kamunun önünde Anayasanın 66. Maddesinde tanımlanan vatandaşlık tanımını yok sayarak, Türk Ceza Kanunun 216. Maddesi gereğince “halkı kin ve düşmanlığa tahrik ve aşağılama” içeren vaazlar veremez.
Kamu idaresinin hakkında soruşturma açmayacak olması da bu suçu ortadan kaldırmaz. Bu sadece kamu idaresinin affedilemez hatalı bir tutumu olur.
İsterse kendisini kendi gibi düşünenlerle birlikte suçsuz da ilan ediyor olabilir, ancak bu ilan ne Anayasanın 66. Maddesini ne de Türk Ceza Kanunun 216. Maddesini ortadan kaldırır.
Akçakoca protokolünde mühim bir yer işgal eden bir kamu görevlisinin bahis konusu mevzuda Anayasanın ve Türk Ceza Kanunun gerektirdiği bilgilere haiz olmadığı düşünülemez bile.
Akçakoca Müftüsü Şaban Soytekinoğlu, Anayasanın ve Türk Ceza Kanunun bu ilgili maddesinden bihaber ise vaziyet daha da vahimdir.
Diğer taraftan gün boyunca kendisinden verdiği bu vaazla ilgili olarak bir açıklama gelmemiş olması dediklerimin arkasındayım mesajı olarak da okunabilir.
“Yanlış anlaşıldım, kamuoyundan ve vaazımda gönüllerini kırdığım herkesten özür dilerim” benzeri bir mesaj verme ihtimali de çok düşük gözüküyor, çünkü böyle bir açıklama yaptığı takdirde; kendisi gibi düşündüğü için harekete geçenlerle, kendisinin yönlendirerek harekete geçirdiği herkesi de yarı yolda bırakmış olacaktır.
Editör: N. Cingirt