Yapboza dönen eğitim sistemimizin bir türlü  aşılamayan problemlerinin doğal bir sonucu olarak ortaya çıkan ve 1970’li yıllardan beri  çocuklarımızın ve gençlerimizin sınavlara  hazırlanmasına destek veren dershanelerin kapatılması ve kademeli olarak özel okullara dönüştürülmesiyle ilgili hazırlanan kanun taslağı tartışmaları  devam ediyor.

Milli Eğitim Bakanlığı ’nın dershanelerin ve özel etüt merkezlerinin kapatılmasına yönelik yasa tasarısının belli olmaya başlamasının ardından yaşanan tartışmalar ülke gündemini meşgul ederken, konuyla ilgili Düzce Sivil Toplum Kuruluşları da görüşlerini ifade etmeye başladılar.

Düzce ve ilçelerde 7 dershane faaliyet gösteriyor.

Düzce’de toplam 7 dersahane eğitim veriyor. Bu  dersanalerden iki tanesi Akçakoca’da hizmet verirken, geri kalan 5 dershane Düzce merkezinde öğrencileri sınava hazırlıyor. Bunlar;  Düzce Kültür Dershanesi, ,İlk Sevgi Çiçeği Anafen Dershanesi,Yeni Birey Dergisi Dershanesi, , Final Dergisi Dershanesi, Uğur Dershanesi, Akçakoca Seçkin Dershanesi, Akçakoca Son Fırat Eğitim Merkezi Dershanesi

Ortak görüş:  Konu çok yönlü tartışılmalı

Konuyla ilgili görüş belirten  Düzce Sanayici İş Adamları Derneği (DÜSİAD) Başkanı Eyüp Çakır, “Dershanelerin kapatılması Anadolu çocuğuna ilim tahsili yapma demektir” derken, Eğitim-Bir-Sen Düzce Şube Başkanı Ömer Faruk Çelebi “Konuya, sadece eğitim penceresinden, eğitim sistemini merkeze alarak bakmak gerekliliğine “  dikkat çekti. Eğitime devlet eksenli bakmayı yeğleyen Türk Eğitim-Sen ise, eğitim Türkiye’nin geleceğidir ve devlet politikası olmalıdır “ dedi. Eğitim İş Düzce Şube Başkanı Zeki Bayram ise, “ sınav sistemi devam ettiği sürece dersahaneler olan ihtiyaç devam edecktiğini “ belirtti.

 Konun muhatapları meseleye farklı farklı  pencerelerden yaklaşırken, kamuoyu doğru bilgilendirilmeden ve alt yapısı doğru düzgün hazırlanmadan yapılabilecek bu değişikliğin  halkın kafasında soru işaretlerinin daha da artacağı ortak kanaat olarak ortaya çıktığı görüldü.

DÜSİAD’dan dershanelerin kapatılma istemine tepkili

 Mecliste tartışılan yasa tasarısıyla ilgili görüşlerini dernek binasında yaptıklar basın toplantısıyla açıklayan Düzce Sanayici İş Adamları Derneği (DÜSİAD) Başkanı Eyüp Çakır, “Dershanelerin kapatılması Anadolu çocuğuna ilim tahsili yapma demektir” dedi.

Teşebbüs hürriyeti engellenmemeli

 “Özel teşebbüs, ticarethane devlet eliyle, yasayla kapatılması doğru olmaz” diyen DÜSİAD Başkanı Eyüp Çakır, “Dershaneler kapanır kapatılmaz arz talep meselesidir. Önce dershaneye ihtiyaç duyulan ortam kaldırılmalıdır. Eğitim sistemi bu boşluğu ne zaman doldurur ise o zaman dershaneler zaten hükmünü yitirir. Bu uygulamadan dershane çalışanları ve dershane işletmeleri ciddi sıkıntıya girer atamayı bekleyen bunca öğretmen varken ciddi bir öğretmen gurubunu boşa çıkartmak doğru değildir “ diye ifade etti.

“Dershanelerin kapatılması Anadolu çocuğuna ilim tahsili yapma demektir” diyen Çakır “Bugün özel ders saati minimum 50 veya 100 TL arası değişmektedir. Dershaneler bu hizmeti saati 5 TL’ye gelecek sekil de vermektedir. Türkiye de Anadolu’dan birinciler hatta ilk binler çıkmayacak demektir. Silopi deki bir kızın Türkiye birincisi olması dershaneler sayesindedir. Meslek lisesinde okuyan öğrencilerin dershaneler olmadan bugün ki milli eğitim müfredatı ile üniversite kazanmaları mümkün değildir” dedi.

Çelebi: Dershaneler kapatılmamalı, kapanmalıdır

Son günlerin önemli gündem maddesi haline gelen “dershane” konusunda, sadece eğitim penceresinden, eğitim sistemini merkeze alarak bakmak gerektiğini ifade den Eğitim Bir Sen Düzce Şube Başkanı Ömer Faruk Çelebi, Dershanelerin , üst öğrenime sınavlar üzerinden oluşan yarışmanın bir sonucu olarak ortaya çıktığını ve onu var eden yarışma zemininin halen devam ettiğini “ ileri sürdü.

Dershaneler bir mecburiyet olmuştur

Çocukları  dershaneye göndermek aileler için sanki bir mecburiyet olmuştur diyen Çelebi, “ Çocuğunu dershaneye gönderemeyen veliler, anne-babalık görevini yapamama algısı yaşamaya başladılar. Çocuğunun dershane borcunu ödeyemeyip icra takibi yapılan on binlerce ailenin olması, yine borcundan dolayı ceza alan anne-babaların olduğu da unutulmamalıdır. Dershane borcunu ödeyemeyen annenin, hapse düşmesine üzülen oğlunun intiharını hala unutmuş değiliz “ dedi.

Asıl olan okuldur

Dershaneleri savunayım derken okulları ve eğitim camiasını karalamak, rencide etmek hiç doğru olmamıştır diyen Çelebi, “ Asıl olan okuldur. Bu sebeple vatandaşın talepleri yerine getirilmeli, dershaneyi gerekli kılan tüm eksiklikler biran önce giderilmeli ve dershaneler kapatılmamalı, kapanmalıdır.

Kamuoyu doğru bilgilendirilmeli

Milli Eğitim Bakanlığı, her şeyden önce sürecin şeffaflığını sağlamalı, bu kapsamda konuyla ilgili taslak çalışmasını kamuoyuyla paylaşarak toplumu bilgilendirme sorumluluğunu yerine getirmelidir. Diğer taraftan, konunun sosyal tarafı olan eğitim sendikaları, dershane sahipleri ve akademik dünya tartışmanın ortağı yapılarak, konunun bilimsel bir zemine oturmasına ve bilimsel çözümler üretilmesine fırsat sağlanmalıdır

Çakmak: Eğitim, devlet politikası olmalı

Dershanelerin kapatılmasıyla ilgili açıklama yapan Türk Eğitim Sen Düzce Şube Başkanı Osman Çakmak,” Eğitim Türkiye’nin geleceğidir ve Milli Eğitim politikaları hükümet ve bakanlara göre değişmemeli, Devlet politikası haline getirilmelidir. Dersanelerin kapatılması ile ilgili ülkemizin gündemini meşgul eden tartışmalara baktığımızda koca koca koltukları işgal eden sorumluluk makamındaki kişilerin bu konuyu ne denli dar bir bakış açısıyla, ne kadar acemice ele aldıklarını görmekteyiz “ dedi.

Sınav sistemi dershneleri amaç haline getirmiştir

“ Öncelikle şunu ifade etmek gerekir ki dersaneler bizim eğitim sitemimizdeki kurumsallaşmış hataların bir sonucudur. Bir başka ifadeyle liselere ve üniversiteye girişte araç olarak kullanılan sınavların eğitimde amaç haline gelmesinin, getirilmesinin bir sonucudur. Bu bakımdan değerlendirildiğinde eğitimdeki bu hatalar düzeltildiğinde, Türk milli eğitiminin geleceği üzerine köklü çözümler üretildiğinde dersaneler, ihtiyaç duyulmadığı için zamanla kendiliğinden kapanacaktır.

Sınavlar kaldırılmadan dershaneler kapatılmamalı

Ancak Milli Eğitim Sisteminde köklü değişikliklere gidilmeden, liselere giriş sınavları ve üniversite sınavları kaldırılmadan dersaneleri kapatmak eğitim camiasını bir kaos ortamına sürükleyecektir. Merdiven altı dersaneciliği ön plana çıkaracaktır. Ülkemiz için bu kadar hayati bir konunun bu denli sathi ve acemice değerlendirmelerle ele alınması eğitim camiasında, meseleye vakıf kesimlerde endişeyle karşılanmaktadır “ dedi.

Sınav sisitemi kaldırılmadan dershaneler kapatılmamalı                              

Konuyla ilgili göüşlerini ifade den Düzce Eğtim İş Şube Başkanı Zeki Bayram, sendika olarak işin başından beri Eğitim parasız olmasından yana olduklarını belirterek, anne ve babaların sınav sistemi devam ettiği sürece çocuklarını dersahanelere göndermek zorunda kaldıklarını belirtti.

Onbinlerce öğretmen ne olacak

Türkiye’de dershanelerde çalışan onbinlerce öğretmenin sorunu çözüşlmeden böyle bir tartışmanın yapılmasını uygun bulmadıklarını belirten Bayram, Onbinlerce öğretmen işsiz güçsüz atama beklerken siz kalkıp dershanelerde çalışan onbinlerce öğretmenin kapı önüne konulmasına neden oalabilecek dersahenelerin kapatılmasını gündeme getirirseniz bu olmaz. Dersahaneye ihtiyaç olana sistem hala ayakta duruyor. Lise ve Üniversitelere hala sınavla öğrenci alınıyor. Siz sınavsız geçiş hakkı sağlamadan bu işi nasıl yapacaksınız. Bu nedenle bir plan dahilinde kademeli olarak dershaneler kapatılmalı ve mutlaka sınav sistemi kaldırılmalıdır “ diyen Bayram, dershaneler  sorunu  konunun muhataplarınca çok yönlü ele alınarak tartışılması gerektiğinin altını çizidi.