Fotoğraf 36 yıl öncesine ait.

Aylardan Ekim.

5 günlük tretoryal savunma kursu/ kampı sonrasında Çarşı Meydanındaki törenden bir enstantane.

Tretoryal bölgesel ya da mahalli olarak çevrilebilir.

Mazeret bildiren kursa katılmak zorunda değildi ancak katıldığınız andan itibaren asker sayılıyordunuz.

Sonradan oluşan sakatlıklar hariç mazeret bildiren de olmamıştı hatırlayabildiğim kadarı ile.

Yol-İş sendikasının kampında 5 gün eğitim görmüştük.

Katılanların büyük çoğunluğu kısa dönem(4 ay) askerlik yapanlardan oluşuyordu. Arada 40’lı yılarda doğmuş askerliğini uzun dönme yapmış olanlarda vardı.

Başlangıçta orada yatmamızda gerekiyordu ancak bir kişinin bile geç kalmama taahhüdünün verilmesinden sonra akşamları evde kalmıştık.

Son gün arabaları doluşup Orman İşletmesinin oradan askeri düzende yürüyerek meydana gelmiştim.

Çarşı meydanındaki kalabalık mahşeriydi diyebilirim.

Kim nereden haber aldıysa bu töreni izlemeye gelmişti.

Siyasi partilerin  bile o günkü kalabalığı toplayabildiğini hiç sanmıyorum.

Güzel ve duygu yüklü bir gün olmuştu.

**

Bu fotoğrafı paylaşmak nerden geldi aklına diyebilirsiniz.

Bu kursun amacı bir savaş sırasında çıkartma yapacak güçlere ilk direnişi gerçekleştirmek ve güvenliği sağlamaktı.

Aradan geçen yıllarda savaşların niteliği değişti.

Şimdi coronaya karşı savaşıyoruz.

Salgınlara karşı mahallinde/tretoryal eğitimli ve salgın günleri için eğitim almış kişilere ihtiyaç duyulduğu çok açıktır.

Bugüne kadar bu niçin yapılmadığını tartışmaktan çok bunu nasıl ve ne şekilde yapılması gerektiğini tartışmalıyız, çözüm yolları bulmalıyız.

Belli ki bu salgın bir defa ile nihayet bulacak gibi değil.

Salgının boyutları daha yüksek olduğunda bu eğitimi almış gönüllülere çok ihtiyaç olacaktır.

**

Bu fotoğrafı paylaşanlar oldu.

Ve biri bu paylaşımın altıına altına bu gladio yorumunu yaptı.

Yani NATO’nun cephe gerisi organizasyonu yorumunu yaptı.

Doğru bir bilgi bu.

Soğuk savaş dönemlerinin tedbirleri.

Ancak benim altını çizmek istediğim bu değil.

O kursa katılanlar yüksek bir moral ve motivasyonla ayrılmıştı bu kurstan.

Bu moral ve motivasyonu salgın karşısında oluşturulacak sivil gönüllülere aktarabilmek, altını çizerek söylemeye çalıştığım şey bu.

Altını tekrar çizerek söyleyeyim “SİVİL”

Ergun AŞÇI