Gariban birini dövmüşler de “ah arkam, ah arkam” demiş.
“Adam senin gözüne vuruyor sen arkam diyorsun”. O da “Bir sahibim, bir dostum, bir arkam olsa idi bana vuramazdı” deyivermiş.
Yine malum fıkra
“Temel yaylaya çıkarken ormanlık alanda bir ayı saldırısına uğramış. Büyük mücadele ve yara bere içinde kalıp ayıyı öldürmüş. Temeli ayıyı öldürdüğü için mahkemeye çıkarmışlar. Hâkim Temel’e ayıların koruma altında olduğunu ve ayıların öldürülmesinin suç olduğunu söylemiş. Cezasının ise çok fazla olduğunu da belirtmiş.
Bunun üzerine kendini savunan Temel, av maksadıyla değil canını kurtarmak için ayıyı vurmak zorunda kaldığını söylemiş. Ama hakim bu savunmaya hiç kıymet vermeden, Ankara’da meclisin çıkardığı bu kanuna göre ceza alacağını belirtmiş. Duruma içerlenen Temel, hakimden kendisine idam cezası vermesini istemiş. Hakim ise buna şaşırıp sebebini sorunca temel tarihe geçecek cevabı vermiş: “Haçan ki Ankara’da bir ayının arkası varda benim yoktur. Beni asın” demiş…
Akçakocalıların Temel’den ne de o garibandan bir farkı yoktur. Yakın tarihin en büyük yıkımını yaşayan Akçakoca öksüzdür, gariptir.
80 milyon insanın yaşadığı bir ülkede, 18 temmuzda yaşanılan sel felaketin nedeniyle tarihinin en kötü yaz sezonunu yaşayan Akçakoca esnafının borçlarını ötelemek bu kadar mı zor?
Sel nedeniyle büyük bir erozyon tehlikesi yaşayan Akçakocalı çiftçinin borçlarını ertelemek için daha ne bekleniyor?
Abhaz, Hemşin, Gürcü ve diğer Karadeniz kültürünün kendine has bütün özelliklerini içinde barındıran Akçakoca köyleri selde tarumar olurken, turizm sektörünün beyin ölümü gerçekleşirken, Kültür ve Turizm Bakanı Mehmet Nuri Ersoy, derdini anlatmak isteyen AK Partili siyasetçiler ile Akçakocalı turizmci esnafına randevuyu bile çok görmüş…
Bey efendinin sırtına yumurta küfesi yok. Seçilmiş değil atanmış…
70’li,80’li ve 90’lı yılları bilenler bilir… Akçakoca’dan telefonu kaldırınca Ankara’yı hizmet ettiren ilçe başkanları, belediye başkanları, meclis üyeleri hatta akil adamlar vardı. İsim yazmaya gerek yok. Herkes herkesi tanır Akçakoca’da kimin kaç gram ağırlığı var bilir.
15 gündür devlet erkanı şehrimize gelip gidiyor. Hepsinden Allah razı olsun. Ama ben ortada hala somut elle tutulur ve Akçakoca'yı ayağa kaldıracak somut bir program görmüyorum.
Kesinlikle şu bilinsin ki, amacımız bağcı ile kavga etmek değil üzümden nimetlenmektir.
Yaraların sarılması için Akçakoca vakit geçirilmeden afet bölgesi ilan edilmelidir..
Yorum Yap