Kaymakamlık sitesine bakılacak olursa Özel İdare Müdürüsünüz.

Bu göreviniz ile alakalı hiçbir mevzum olmadı.

Beni ilgilendiren göreviniz Akçakoca Tüketici Sorunları Hakem Heyeti Başkanı olmanız.

Bu göreve atanmış olmanız Akçakoca için büyük talihsizlik.

Bu kurula başkanlık yapmak ve tüketicilerin müracaatlarını düzgün bir şekilde yapılmasını sağlamak yerine şikâyet edilen kurumları kollamak peşindesiniz.

Kolladığınız kurum Akçakoca PTT Müdürlüğü

Bu kurumu korumak adına bürokrasinin tüm gücünü kullanmaktan da çekinmiyorsunuz.

Tüketici Sorunları Hakem Heyetine şikâyete mevzu olan hadiseyi okuyucular için tekrar özetleyeyim.

“Akçakoca PTT Müdürlüğü iadeli- taahhütlü olarak gönderdiğim içinde kıymetli evraklar bulunan bir postayı kaybetmiştir. Yaptığım müracaat neticesinde 200 TL’lik bir ödeme yapacaklarını belirtmişlerdir. Bu miktar zararımı kesinlikle karşılamayacağı için Akçakoca Tüketici Sorunları Hakem Heyetine müracaat ettim.”

Müracaatım yaklaşık altı aylık sürede Tüketici Hakem Heyetinin önüne gelebilmiş değildir.

Bu başarının(!) sahibi de dün elime geçen cevabi yazından ve şahsınızla yaptığım telefon görüşmesinden edindiğim kanaate göre sizsiniz.

Cevabi yazınızda 18.5. 2018 tarihli bir dilekçemin olmadığını söylüyorsunuz bence bilerek kaybedilmiş bir müracaattı ve bir hata yaparak kayıt numarası almamıştım ancak Akçakocatv gazetesinde bu müracaatı yaptığımı belirttiğim yazılar mevcuttur.

Bu hatamı çok güzel değerlendirdiğinizi söyleyebilirim, Akçakoca PTT Müdürlüğünü korumak adına.

18 Temmuz tarihinde şikayetimi yeniledim ve 24 Temmuz tarihli cevabi dilekçeniz Akçakoca Kaymakamlığına CİMER üzerinden müracaat etmemden sonra 5 Kasım günü ancak elime geçebilmiştir.

Kabul etmeme gerekçeniz gönderdiğiniz cevabi yazıda sanırım şu bölüm:

“Başkanlığımıza vermiş bulunduğunuz geçmiş tarihli (18.07.2013) dilekçenizde; Başkanlığımıza vermiş bulunduğunuzu belirttiğiniz dilekçenizde Düzce PTT Müdürlüğünden gönderilen 05.06.2018 tarih 3544 sayılı müracaatınıza kaynak teşkil ettiği belirtmektesiniz, oysa dilekçe tarihi 18.05. 2018 ile, alınan yazı tarihi 05.06.2018 tarihinde olduğundan kaynak teşkil etmez.”

Bu çetrefilli ifadeden çıkardığım netice ise dilekçenin tarihinde sehven bir yanlışlık yapıldığı 2018 yerine 2013 tarihli gözüktüğü idi. Muhtemelen printerın vurgu hatasından.

Dilekçem tarafınızdan dilekçenin altındaki tarih sehven yanlış yazılmış diyerek kabul etmemişsiniz.

Halbuki dilekçemde tüm iletişim bilgilerim mevcuttu tarihi yanlış atmışsınız yeni bir dilekçe yazarak müracaatınızı yenileyin diyebilirdiniz.

Yine de bir yanlışlı/yanlış anlama olabilir diye telefonla sizi aradım.

Görevinizin tüketici sorunlarını çözüme kavuşturmak kanısıyla.

“Çok dilekçe geliyor, nereden bileyim size ne cevap verildiği” telefon konuşmamızın özetiydi. Ancak cevabın elime yeni mi ile ulaştığını sorarken dilekçenin içeriği ile bilgi sahibi olduğunuzu da beyan etmiş oldunuz.

Başka hiçbir soruya cevap vermek istemediniz, söylediğiniz şey tekrar müracaat etmemi söylemek oldu, o da zar zor ağzınızdan çıktı.

“Buyurun birimize gelin, bir yanlışlık varsa düzeltiriz, yardımcı oluruz.” gibi bir yaklaşımda bulunmayı belli ki istemediniz. Belli ki makamınızda tüketicileri istemiyorsunuz.

Müracaatımı tekrar yapacağım ancak bu sefer elektronik posta yoluyla olacak bu müracaat, standart form ile. Gerekli belgelerin 3544 sayılı müracaatımda bulunduğunu belirterek. Bu müracaatımı bu şekilde yaparak “gerekli belgeler bulunmamıştır” diye kabul edip etmeyeceğinizi merek ettiğim için yapacağım.

Hem bu şekilde Akçakoca PTT Müdürü ile kafa kafaya verip yeni mazeretler aramak zorunda da kalmazsınız.

Bu mazeret ya da başka bir mazeret üzerinden dilekçemi tekrar işleme koymama ihtimaliniz bu mevzuda yeni müracaatlar yapmayacağım anlamında gelmeyecektir.

Siz taraflı davranıp bürokrasinin çarklarımda müracaatımı yok etmeye çalıştıkça yeni bir müracaat yapacağım.

Görevinizin tüketicilerin hakkını aramalarına yardım etmek olduğunu sizin ise müracaatları engellemeyi kendinize görev edindiğinizi Akçakoca kamuoyuna bildirmek ise benim için bir mecburiyetti.

Özel İdare Müdürü, Tüketici Sorunları Hakem Heyeti Başkanı daha da mühimi 657 sayılı kanuna bağlı devlet memuru olmanız sizin de bir tüketici olduğunuz gerçeğini değiştirmiyor.,

Başınıza tüketici olarak olumsuz bir hadise gelip de çözemediğiniz de bunun yaptığınız engellemelerin bir bedeli olduğunu düşünüp sukut durmanızda fayda vardır.

Ergun AŞÇI