Özlü, İstanbul Sanayi Odası (İSO) Meclisinin “Türkiye İçin Ekonomide Yeni Bir Başarı Hikayesi Planlanırken Sanayimizin Geleceği ve Üstleneceği Rol” ana gündemiyle gerçekleşen aylık olağan toplantısında, 15 Temmuz darbe girişiminin bir felaket olarak kurgulandığını ama hedefi tutturamadığını kaydetti.
Hatta tam aksine, o gecenin nice hayırlara vesile olduğunu aktaran Özlü, “O geceden sonra hepimizin bilinci biraz daha açıldı. Hepimizin sorumluluk duygusu biraz daha güçlendi. Herkes, bu ülke için elini taşın altına koymaya daha istekli hale geldi. Herkes işin bir ucundan tuttu ve Türkiye’de hayat süratle normale döndü.” diye konuştu.
Özlü, iş dünyasının da gayretiyle, yerli ve yabancı yatırımcılara çok önemli mesajlar verildiğini, o mesajlarda Türkiye’de huzur ve güven ortamının devam ettiğini, yatırımın ve yatırımcının önünde herhangi bir engel bulunmadığının net bir şekilde vurgulandığını dile getirdi.
“Bu millet, 15 Temmuz’dan sonra devreye aldıkları terörü de mağlup edecektir.” diyen Özlü, sözlerine şöyle devam etti: “Bu millet, kendi kaderini kendisi tayin edecektir. Türkiye, Türk milleti nasıl istiyorsa, öyle yönetilecektir. Birilerinin baskısıyla, tehdidiyle, zorlamasıyla, Türkiye’nin yönü ve hedefleri değişmeyecektir. Türkiye’nin yönü de bellidir, hedefleri de bellidir. Türkiye’nin hedefi ileri bir demokrasi ve güçlü bir ekonomidir. Bu hedeflerimiz doğrultusunda çok önemli mesafeler kat etmiş durumdayız. 2000’li yılların başıyla mukayese edilemeyecek bir seviyeye yükseldik. Ekonomimizin ve demokrasimizin ne kadar güçlü olduğunu da 15 Temmuz’da tüm dünyaya ispat ettik.”
“Hükümet olarak özel sektörün atılım yapması için ne gerekiyorsa yapacağız”
Bakan Özlü, hükümetler ile iş dünyası arasındaki hedef birliğinin ve uyumun çok önemli olduğunu düşündüğünü belirterek, “İş dünyamız ve kamu arasında çok iyi bir uyum oluştuğunu görüyor olmak, doğrusu gelecek adına umutlarımı artırıyor.” dedi.
Bugün sanayicilerin de hükümetin de gündeminin ortak olduğunu, bunun da “nitelikli üretim” olduğunu vurgulayan Özlü, otomotiv, makine ve metal gibi klasik diyebilecekleri sektörlerin rekabet gücünü artırmak için yeni teknoloji ve tasarımlar geliştirilmesi, markalar oluşturulması gerektiğini kaydetti.
Özlü, enerji, sağlık, havacılık, uzay, otomotiv, raylı sistemler, bilişim ve savunma gibi öncelikli sektörlerdeki teknoloji-yoğun yatırımları artırmaları gerektiğine işaret ederek, “Bunları yaparken, geleceğe yön verecek sektörlere, yeni sanayi devrimine de şimdiden hazırlıklı olmalıyız.” şeklinde konuştu.
Hükümet olarak, özel sektörün atılım yapması ve rekabet gücünü artırması için ne gerekiyorsa yaptıklarını ve yapacaklarının altını çizen Özlü, “Son iki ay içinde TBMM gündeminde ele aldığımız konulara bakmanız dahi, hükümetimizin bu konudaki kararlılığını görmek için yeterlidir.” değerlendirmesinde bulundu.
Şehir içinde kalmış sanayi siteleri daha uygun yerlere taşınacak
Özlü, şu anda Üretim Reform Paketinin hazırlık çalışmalarına devam ettiklerini, dün gece taslağı tamamladıklarını ve yakında görüşlere açacaklarını söyledi.Bu paketle üretimin ve üretenin önündeki birçok engeli daha kaldıracaklarını vurgulayan Özlü, bu paket kapsamında yeni üretim alanları ve sanayi parselleri oluşturacaklarını kaydetti.
Özlü, sanayicinin lojistik açıdan uygun yerlerde ve uygun şartlarda sanayi parseli bulmasını sağlayacaklarına işaret ederek, “Sanayi parsellerinin gayrimenkul sektörünün elinde bir yatırım aracı olarak görülmesine son vereceğiz. Sanayi parseli olan üretim yapacak, üretim yapmıyorsa, o parseli elinde tutamayacak.” diye konuştu.
Mevcut organize sanayi bölgelerinin ve sanayi sitelerinin niteliğini de artıracaklarını aktaran Özlü, daha nitelikli, verimli ve çevre dostu üretim yapmayı sağlayacak olan Yeni Nesil OSB modellerini hayata geçireceklerini ifade etti. Özlü, özellikle şehir içinde kalmış sanayi sitelerinin daha uygun yerlere taşınmasını sağlamak için adımlar atacaklarının altını çizdi.