Ahmet Davutoğlu’nun genel başkanlığını yaptığı Gelecek Partisi medya koordinatörü Saim Tut, Akçakoca’da yaşanan protokol krizini çok sert ifadelerle eleştirdi.

AK Parti’de bir dönem il başkanlığı, 3 dönem de Büyük Kongre delegeliği yapan ve görüş ayrılığı nedeniyle partisinden ihraç edilen Saim Tut, Akçakoca’da yaşanan protokol krizini çok sert ifadelerle eleştirdi.

“ Devlet tören ve ritüelleri, yetkili birilerinin kendi zevk ve tercihlerine göre dizayn edebilecekleri bir oyun alanı değildir” diyen Saim Tut, “ Seçilmiş belediye başkanı sıfatı taşıyan birinin o tören de yok sayılması, Akçakoca halkının yok sayılmasıdır” ifadelerinde bulundu.

İşte, Saim Tut’un “ Akçakoca'da yaşanan protokol krizi üzerine...” yazısının tamamı.

AKÇAKOCA'DA YAŞANAN PROTOKOL KRİZİ ÜZERİNE...

Bilindiği gibi hayırsever iş insanı ve dostum Burhan Özdemir'in büyük katkılarıyla yeniden imar edilen Akçakoca Fen Lisesi'nin adı Orhan Özdemir Akçakoca Fen Lisesi olarak değiştirilerek kapsamlı bir şekilde hizmete girdi.

Dün bunun için Düzce'nin Akçakoca ilçesi okul alanında Akçakoca Kaymakamlığı bir tören düzenlendi. Törene Düzce valisi ve belediye başkanı dahil çok sayıda davetli katıldı. Ancak gözler orada Akçakoca Belediye Başkanını aradı ve en nihayetinde bir köşede kendi halinde Alay Komutanın yanına süzülmüş halde buldu...

BU NASIL REZİLLİKTİR EY EHLİ VİCDAN?

Devletin protokol oturma düzeni bellidir. Kaymakamın yanında şehrin belediye başkanı oturur. Ancak daha sonra öğrendim ki, Akçakoca Kaymakamlığı tören haberini internet sitesinden duyururken Akçakoca Belediye Başkanını yok sayıp adından hiç bahsetmemiş bile...

Devlet tören ve ritüelleri, yetkili birilerinin kendi zevk ve tercihlerine göre dizayn edebilecekleri bir oyun alanı değildir. Seçilmiş belediye başkanı sıfatı taşıyan birinin o tören de yok sayılması, tüm şahsi ve siyasi mülahazalardan bağımsız olarak esasen Akçakoca halkının yok sayılmasıdır.

Bu nedenle, ilimiz siyasi-bürokratik hayatına kara bir leke olarak geçecek bu duruma neden olanları şiddetle kınıyor ve konuyu Cimer ve İçişleri Bakanlığı'na taşıyacağımı açıkça ilan ediyorum.

Meseleyi maalesef ''eski Türkiye'nin Düzce'sinden'' bir anekdotla bitirmek isterim, bizatihi şahit olduğum...

Boğaziçi-Kabalak  bölgesinde, önemli bir büyüğümüzün cenazesi vardı, yıl muhtemelen 1996 ya da 97.  Refah Partili Belediye Başkanı Ruhi Kurnaz, bölge ileri gelenleri ve Düzce eşrafı da orada, hep birlikte oturuluyor. Bu esnada dönemin Düzce Kaymakamı Celalettin Özdal da taziye alanına geldi ve saygıyla hep birlikte karşıladık. Belediye Başkanı Ruhi Kurnaz ağabeyimiz nezaketle yerini göstererek '' buyurun Kaymakam bey'' dedi.

KAYMAKAM ÖZADAL’DAN DEMOKRASİ DERSİ

Kaymakam Celalettin Özdal ise son derece vakur ve mütevazi bir şekilde;  '' Estağfurullah başkanım, biz haddimizi biliriz, seçilmişlerin yerine atanmışlar oturur mu hiç ?'' diyerek bugün bile çoğumuzun idrakinde olamadığı bir demokrasi dersi verdi...

Hepsini saygıyla anıyorum...

SAİM TUT