Düzce Üniversitesinin Akçakoca yerleşkesine 2018-2019 öğretim yılı için kayıt kontenjanı 760 iken kayıt yapan öğrenci sayısının en fazla 500 olması beklenmektedir. Bu rakamın 400 kadar düşmesi ihtimal dahilidedir.
1992 yılında açılan Akçakoca Turizm İşletmeciliği ve Otelcilik Meslek Yüksek Okulunun 4 yıllık bölümüne bu sene 120 kontenjan belirlenmesine rağmen kayıt yapan öğrenci sayısı 7’dir.

Bu Turizm ve Otelcilik İşletmeciliği ve Otelcilik Meslek Yüksek Okulu için iyi olan haber bunun daha da kötüsü var, bu bölümün ikinci öğretimine hiçbir öğrenci kaydını yaptırmamıştır.
Bu rakamlar Akçakoca için büyük bir kayıp ve üzüntü kaynağı olması gerekirken Akçakoca’dan hiçbir ses gelmiyor, iktidarı ve muhalefeti ile.
“Bu sene Akçakoca Turizm İşletmeciliği ve Otelcilik Meslek Yüksek Okulunda büyük bir başarı yakaladık öğrenci başına 2’den fazla öğretim üyesi düşüyor” açıklaması gelirse de şaşırmam.
Kimden mi gelebilir bu açıklama?
Akçakoca siyasetinin sacayağından.
Yani Cüneyt Yemenici, Dergâh Akça ve Mehmet Pazvant’ın herhangi birinden.
Ancak böyle bir açıklama gelebilmesi için haberdar olmaları gerekir bu yazıda haberdar olmaları sağlar umarım ki?
Eğer haberimiz vardı açıklaması gelirse bu sacayağa şunu sormak lazımdır:
Harekete geçmek için ne bekliyorsunuz?
Gerçekleşmesi çok zor olan ama kendi menfaatiniz olduğu projelere deveye hendek atlatırcasına uğraşırken, bir aralar dilinize pelesenk olmuş olan “üniversite şehri” fikrinin hayata geçmesi için niçin harekete geçmiyorsunuz?
AKP şehirleri finanse edebilmek için nerdeyse her şehre bir üniversite kurdu ancak yolun sonu göründü artık bu üniversitelerin kalıcı ve başarılı olabilmesi için şehirlerin üniversitelerine sahip çıkması gerekiyor.
Ancak Akçakoca’nın mahalli siyasetçilerinin üniversitelerin şehirleri finanse edebilmesi gerçeğinden bile haberleri yok ya da haberleri yokmuş gibi davranıyorlar.
ATSO’nun web sitesine girin bakın Akçakoca ekonomisi anlatılırken üniversitenin ve öğrencilerin Akçakoca ekonomisine verdiği katkıdan hiç bahis yok.
Cüneyt Yemenici, Dergâh Akça ve Mehmet Pazvant ATSO’nun üç etkin ismi olduğuna göre ATSO’nun ekonomiye bakışı ancak bu kadar olur.
Ekonomiyi sadece kendi menfaatin açısından bakıldığında ancak böyle yaklaşımlar çıkar ve maalesef Akçakoca’yı da bu yaklaşım teslim almış halde.
Üniversite; bilimdir, sevgidir, hizmettir, heyecandır ve kalitedir ama aynı zamanda ekonomidir.
Üniversiteler kuruldukları şehre büyük ekonomik girdi sağlarlar. Üniversitelerin kalıcı ve başarılı olabilmesi o şehrin üniversite ile ne kadar bağ kurabildiği ile doğru orantılıdır.
Bugüne kadar Akçakoca üniversiteden ve öğrencilerden hep kazanç etti. (ATSO bu gerçeği inkâr etse de.) Artık bunu değiştirmenin karşılıklı bir alışveriş haline getirmenin zamanıdır.
Üniversite ve öğrenciler arasında sağlıklı bir ilişki kurulmadığı takdirde Akçakoca yerleşkesi kan kaybetmeye devam edecektir.
Akçakoca’nın ileri gelenleri için öğrenciler sıcak ilişki kurulması gereken kişiler değil kazanç elde edilen materyaller olarak değerlendirilmektedir. Akçakoca’daki öğrencilerin hepsi de bunun farkındadır.
Bu farkındalığın neticesinde öğrenciler ve veliler arasından bizatihi gelişen iletişim ağı Akçakoca’nın tercihlerde geri kalması için yeterli olmaktadır.
Akçakoca AKP’nin ve muhalefet partilerinin Akçakoca’nın üniversite şehri olabilmesi için hiçbir aksiyonu ve fikri yok maalesef.
Mahalli yönetimlerin yetkilerinin ve gücünün artırılmasından yana politik görüşleri olan biri olarak istemeye isteme ye de olsa Akçakoca Kaymakamı Yasin Öztürk’ü bu mevzuya el atması için göreve davet ediyorum.
Lütfen Akçakoca’nın üniversite şehri olabilmesi için harekete geçiniz.
Bu harekete geçmenin rektörlük, Akçakoca yerleşkesindeki yetkililer ve STK’lar ile iş birliği ile gerçekleşeceği elbette malumdur. (ATSO hariç)
Akçakoca gerçeğinde siyasi partiler bu mevzuda ne kadar dışarıda tutulabilirse başarı da o derece yüksek olacaktır.