Düzce Belediyesi tarafından haftasonu Kalkınma ve İktisat Kongresi altına bir takım toplantılar yapıldı. Toplantı günler öncesinden haber verilmeye başladı. O kadar önemsendi ki tanıtımlardan anladığımız Düzce’yi tüm Türkiye konuşacak ve gerçekten bazı çözümler bulunacaktı.
Toplantının ilk gününde tabi zatı şahaneleri protokol üyelerine söz verildi. En ufak kalabalığı gören siyasiler, bürokratlar aldılar sazı ellerine konuştular babam konuştular. Düzce’yi bıraktılar çevre illere kadar açıldılar. Hele arada sırada ortaya çıkan bir abi milletvekili var. Her şeyi o yapmış haberimiz yok. Anladık ki kendisini Ankara’da bu şekilde pazarlıyor ve gözde milletvekilleri arasına giriyor.
Toplantının ikinci gününde bu abiler ve ablalar yoktu tabi. Onlar sadece 25 yıllık kısmına katıldılar. Biz 25 yıllık kısmını konuştuk yeter dediler.
Toplantıya çevre illerden gazeteciler, iş adamları çağırıldı.
Ama!!!
Düzce’nin geleceğinin konuşulacağı toplantıya Düzce Üniversitesi’nden bir tek görüş alınmadı ve akademik destek verilmesi istenmedi.
Düzce’ye, Düzce’yi bilmeyen gazeteciler çağrıldı. Düzce’den bir meslek büyüğümüze bir kelime söz verilmedi.
Düzce’nin turizmini planlamak için iş insanları çağırıldı. Akçakoca’dan ne kaymakam ne belediye başkanı ne turizm derneklerine söz verilmedi.
Düzce’nin tarımı planlandı. Düzce’den ziraat odalarına, tarımla alakası olan bir kesime, pirinç üreticisine, fındık üreticisine söz verilmedi.
Düzce’nin sanayisinin planlanması için Düzce’de yatırımı olanda çağırıldı olmayanda. Düzce’de gerçekten fabrika işleten bir iş insanı çağırılmadı. Bizim kalifiye elemana ihtiyacımız var diyemedi. Bizim fabrikalarımızı büyütmek için şu gibi desteklere ihtiyacımız var diyemedi.
Düzce’de kalkınma ve iktisat içerikli hele ki 50 yılı planlayacak bir toplantı yapıyorsanız hadi hepsini geçtim Düzce Üniversitesi’nden akademik bir destek nasıl alınmaz? Akçakoca’dan birileri nasıl çağırılmaz?
Düzce’yi bilmeyen adamları Düzce’nin geleceğini tartışmaya çağırır ve misafir ederseniz işte o gazeteciler federasyonunda ki hadsiz gibi gelir yer, içer şekil olsun diye fotoğraf çektirip gider. Sonra da Düzce’yi yerin dibine sokar.
Keşke gerçekten Düzce’nin taşını, toprağını çiğnemiş, Düzce’nin havasını soluyan kişilere daha çok söz verilseydi. Çağırılan misafirler ise Düzce’de yaşayanların anlattıklarından yola çıkarak fikir beyan etselerdi.
Çünkü başlıkta da dedik ya….
Biz bizi iyi biliriz aynı yolda eskimişiz
Suretimiz benzer..
İpte laf cambazları
Cebinde cımbızları
Ne söylesek varmıyor doğru adrese
Onunkinden banane on ikiden vurmak şart değil
Yeteriz biz bize
TEZCAN SOLMAZ / Düzce Son Haber

Editör:
N. Cingirt
Yorum Yap