Adalet Ağaoğlu “Sessizliğin İlk Sesi” adlı hikâyesinde şöyle der:
“Sessizlikte ağar, yeni bir şeye dönüşür, sessizlik sesini er geç duyurur.”
Bu hikâyenin aklıma ve gelmesine ve alıntı yapmama sebep ise Fevai Arslan hengâmesi sebebiyle oluşan sessizlik.
Bu hengâmede topyekûn bir sessizlik var Düzce’de ve ilçelerinde.
Sessizliğin bir tarafı iktidar cenahında.
Ne AKP’den ne de MHP’den sessizliği bozacak bir hamle yok.
“Fevai Arslan’a yapılan haksızlıktır, 3 dönem TBMM’de Düzce’yi temsil etmiş olan eski milletvekilimize karşı bir komplo düzenlenmiştir, bu komployu bozmak için kendisine desteğimiz tam olacaktır” gibi bir açıklama yapabilirdi Cumhur İttifakının AKP ve MHP kanatları.
Böyle bir açıklama yapmadıkları gibi “Hengâmenin adalete intikal etmesini bekliyoruz, adaletin kararına saygılı olacağız.” Gibisinden sade suya tirit bir açıklamada yok.
Cumhur ittifakı Düzce kanatları işi sessizliğe bırakarak halletmeye taraflar belli ki ancak bu hengâmede Adalet Ağaoğlu’nun dediği gibi sessizlik sesini er geç duyuracaktır.
Sessizlik sesini duyurduğunda da altından kalkmak daha da zor olacaktır.
Cerahat zamanında akıtılmazsa tüm ittifakı, özür tüm vücudu etkiler.
İktidar cenahındaki bu sessizliği bir yere kadar anlamak mümkün, en büyük tedavi yöntemi(!) olan bekle-gör anlayışı ile cerahatin kurumasını bekliyorlar. Diğer ihtimalin olmaması için bildikleri tüm duaları da okuyor olsalar gerektir.
Peki ya muhalefet partileri niçin suskun?
CHP Düzce İl Başkanının daha hiçbir açıklaması yok.
İyi Parti Düzce İl Başkanının bir açıklaması yok.
Deva Partisi Düzce İl Başkanının bir açıklaması yok.
Hem açıklamalarda Türkiye bir yangın yeri diyeceksiniz hem de Düzce’de ki yangını görmemezlikten geleceksiniz, yok öyle yağma!
Düzce göreceli olarak küçük bir yer, bu topa girersek bazı tanıdıklarım ya da yakınlarım zarar görür endişesi bu sessizliğin ana kaynağı gibi duruyor.
Tanıdıklarınız ya da yakınlarınız yara alırsa yaralara tuz basmaktan başka bir çare de yok.
Fevai Arslan hengâmesindeki sessizlik sesini er geç duyuracak, tan yerinin ağarması gibi bu sessizlikte muhakkak ağaracak.
Sessizliğin ilk sesi ya da seslerinden biri olmak Düzce’de halktan yana olmak adına da büyük bir imtihan seviyesine geldi her ne kadar Düzce’nin ileri gelen siyasileri bilip de bilmemezlikten geliyor olsalar da.
Sessizliğin ilk sesi olmakla, zurnanın son deliği olmak arasında tutulacak yerler Düzce’nin önde gelen siyasilerin kendi siyasi mukadderatlarını da belirleyecektir.
Editör:
N. Cingirt